Aileler kurslarda ev ekonomilerine katkı sağlarken, çocuklar da gelişimlerini hızlandırıyor. Down Sendromlu çocukların aileleri ise katkılarından dolayı Büyükşehir Belediyesi’ne teşekkür etti.
Zihinsel yetersizliği veya öğrenme güçlüğü bulunan çocukların özel eğitimlerini güçlendirmeyi hedefleyen Samsun Büyükşehir Belediyesi, “Özel Eğitim için Sosyal Ortaklık Projesi” başlattı. Proje kapsamında 10 kişilik özel bir ekip ile 0-6 yaş grubundaki down sendromlu çocuklara evlerinde eğitim desteği sağlayacak. Ayrıca 18 yaş ve üstü gençlere de belirli alanlarda eğitimler verilecek. Büyükşehir Belediyesi koordinasyonundaki projenin partneri de Down Sendromlu Çocuklar ve Aileleri Eğitim Dayanışma Derneği.
Proje kapsamında İlkadım Halk Eğitim Merkezi’nde görevli özel eğitim öğretmenlerinden hızlandırılmış okuma, yazma, konuşma eğitimi alan 18 yaş ve üstü down sendromlu gençler, öğrenme güçlüğünü yendi. Bununla birlikte de matematik dersinin yanı sıra ritim ve sesleri kullanabilen kas gelişimleri için de halk oyunları öğreniyor.
ANNELER KAYNAŞIYOR
Kurslar sayesinde önemli gelişme kat eden çocuklar el becerilerini de geliştirerek maharetlerini gözler önüne seriyor. Dernekte ayrıca anneler içinde kaynaştırma kursları düzenleniyor. Samsun Büyükşehir Belediyesi koordinatörlüğünde ilginin her geçen arttığı yöresel bebek kursuna katılan anneler, ürettikleri el ürünü bez bebekleri satarak aile ekonomilerine katkı sağlıyor.
“BÜYÜKŞEHİRE MİNNETTARIZ”
Down Sendromlu Çocuklar ve Aileleri Eğitim Dayanışma Derneği Başkanı Ulviye Demirci, “Çocuk ve gençlerimizin bağımsız hayat sürdürebilmesi sadece eğitimle mümkün. Biz de derneğimizde halk oyunları, ritim, okuma yazma ve el becerileri geliştirip kolaylaştırmak için kurslar açtık. Sosyalleşmeleri ve özgüvenlerini artırma adına da onları kurslarımıza dahil ettik. Desteklerinden dolayı Büyükşehir Belediyesine minnettarız” diye konuştu.
“ÖĞRENCİLER GELİŞME KAT EDİYOR”
Down sendromlu çocukların gelişim göstermesinden büyük mutluluk duyduğunu ifade eden Özel Eğitim Öğretmeni Esra Karabek, ”Geldiğimde hiçbirini tanımıyordum. Hepsinin ayrı özellikleri vardı. Sevgiyle yaklaşınca dönüşleri çok farklı oldu. Çizgi üzerinden kağıdı bile kesemeyen çocuklar, okuma, yazma, dikte, konuşma ve matematikte iyi seviyeye geldi. Günlük yazan ve el sanatlarıyla uğraşan öğrencilerimiz var. Birlikte sepetler yapıp, Büyükşehir Belediyemizin desteğiyle sergilerde satışa sunduk. Üretip satarak kazanmanın özgüvenini yaşadılar. Sergilerden dolayı belediyemize teşekkür ederim” ifadelerini kullandı. El sanatları öğretmeni Öznur İleri, Halk Oyunları Eğitmeni Edanur Kalyoncu ve Müzik Öğretmeni Adem Tural da çocukların ilgisi ve yeteneklerinden övgüyle söz etti.
Dilberay filminde 2019 yılında kaybettiğimiz Dilber Ay’ı canlandıran Büşra Pekin, "Keşke yaşasaydı da ona bir sarılabilseydim" dedi.
Büşra Pekin, 4 Şubat’ta gösterime giren “Dilberay” filminde, 2019 yılında kaybettiğimiz sanatçıyı canlandırıyor. Dilber Ay’ın en çok, güçlü duruşundan ve pes etmemesinden etkilendiğini anlatan Pekin “Bu filmle bir şeyleri değiştirebileceğimize inanıyoruz,” diyor. Senaryoyu okurken gözyaşlarını tutamadığını ve ağlama krizine girdiğini söyleyen Büşra Pekin, Dilber Ay’ı “Son ânına kadar neşesini, enerjisini nasıl güzel korumuş,” diye anlatıyor ve ekliyor: “Onu çok seviyordum. Keşke yaşasaydı. Onunla şu sohbetleri gerçekleştirebilseydik, ona bir sarılabilseydim, çok isterdim.” Ayın Söyleşisi için Asu Maro ile buluşan Büşra Pekin’in röportajının tamamı, Milliyet Sanat Şubat 2022 sayısında…
Bir değil 10 ömre bile fazla gelecek acıyla, zorlukla yüzleşerek büyüyen Dilber Ay’ın yaşamı 13 yaşında para karşılığı kocaya “satılması”yla, hem babadan hem kocadan yediği dayaklarla, gördüğü işkencelerle, eğitim hakkının gasbedilmesiyle, kazandığı paraya el konulmasıyla, tacizler, istismarlar, hapislerle izlemeye yürek isteyen bir hikâye… Senaryosunu Nalan Merter Savaş ve Kamuran Süner’in yazdığı, Ketche’nin (Hakan Kırva¬vaç) yönettiği “Dilberay” filmi, bu hikâyenin şöhret öncesi basamaklarını anlatıyor. Filmde Dilber Ay’ı canlandıran başarılı oyuncu Büşra Pekin ise, bu adeta bilmeden “çağırdığı” rolün altından alnının akıyla kalkıyor ve bilinmedik bir yönünü de göstererek uzun havaları, barakları şahane bir şekilde seslendiriyor.
Dilber Ay’ın hikâyesini okuyup öğrendikçe çok etkilendiğini anlatan Büşra Pekin filme dahil olma sürecini “Bir kadın olarak, bir oyuncu olarak bu projenin içinde yer almalıyım dedim. İki saniye bile düşünmedim,” diye anlatıyor. Hazırlık için çok fazla zamanı olmamasına rağmen bu süreçte oldukça detaylı çalışan Pekin türkü, barak, uzun hava nağmelerine çok kısa zamanda adapte olması gerektiği için çok değerli hocalardan dersler aldığını aktarıyor. Müziğe olan ilgisinin yanı sıra kimsenin bilmediği, uzun yıllardır gönül verdiği bir başka alanın ise müzik prodüktörlüğü olduğunu ifade eden oyuncu röportajda, bu alanda yaptığı çalışmalarına ve yönetmenliğini üstlendiği müzik videosuna da değiniyor.
Daha önce hem sağlığı hem de oyunculuk skalasının genişlemesi için kilo verdiğini ve artık yemekle çok daha sağlıklı bir ilişki kurduğunu vurgulayan Büşra Pekin, “Dilberay” filmi için aldığı kiloları da yine yavaş ve kontrollü bir şekilde verdiğinin altını çiziyor. Bir oyuncu olarak gerektiği zaman rahatça kilo alıp verebileceği bir yerde olmayı daha doğru bulduğunu söyleyen Pekin “Oynadığım şeyin iç dünyası benim için çok önemli. Bu anlamda hiç kaçınmadan her şeyi yaparım,” diyor ve ekliyor: “Yeter ki sağlığımı bozacak bir şey olmasın.”
Yaş kavramını küçük yaşlarından beri yük olan, sınırlayan bir şey olarak gördüğünü söyleyen güzel oyuncu “Yaşadıkça hayattan kazandığın tecrübelerle daha önce yaptığın hataları yapmamak adına bir bilince sahip oluyorsun,” derken yaşlanmanın tamamen kişinin kafasındaki düşünceyle ilgili olduğunun altını çiziyor.
Büşra Pekin ile Asu Maro’nun hem filmi, hem Dilber Ay’ı hem de bugüne kadarki yolculuğunu konuştuğu söyleşinin tamamı Milliyet Sanat’ın Şubat 2022 sayısında